Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CAHİLİYE DEVRİ VE MODERN ÇAĞ

Resim
Cahiliye, özel olarak Arap Toplumu'nun İslamiyet gelmeden önceki dini ve sosyal hayat telakkilerini, genel olarak da kişilerin ve de toplumların işledikleri günah ve isyanlarını ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.  Cahiliye, "cehl" kökünden türemiş olup eski sözlüklerde bu kelimeye ilmin zıddı manasına denk gelecek şekilde "bilgisizlik" anlamı verilmektedir.  Cahiliye kelimesi, "nefsin bilgiden yoksun olması", bir konuda doğru olanın tersine inanma" ve "bir konuda yapılması gerekenin tersini yapma" manaların taşımaktadır.  İslami dönemde ortaya çıkmış bir terim olan cahiliye, gerek Kur'an-ı Kerim gerekse hadis-i şeriflerde Arap Toplumu'nun İslam'dan önceki inanç , tutum ve davranışlarını, İslami devirdeki inanç, tutum ve davranışlarından ayırt etmek için kullanılmıştır. Bu sebepten dolayı genel olarak Arap Toplumu'nun İslamiyet'ten önceki dönemine "Cahiliye" veya "Cahiliye Çağı"

ASR SURESİ İLE ASR'A YEMİN ETMEK

Resim
Asr Suresi, adını ilk ayetinde geçen kelimeden almaktadır. Kur'an-ı Kerim içerisinde yer alan 103. suredir. Mekke döneminde inmiş olup 3 ayetten oluşmaktadır. Asr; çağ, ikindi, uzun zaman manalarına gelmektedir.  "Resulullah'ın ashabından iki kişi birbiriyle karşılaştıklarında biri diğerine Ve'l-Asrı Suresi'ni okumadan, sonra da biri diğerine selam vermeden ayrılmazdı." (Taberani) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ١﴾ وَالْعَصْرِۙ ﴿٢﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ ﴿٣﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ -Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.  1- Vel'asr.  2- İnnel'insâne lefî husr.  3- İllellezîne âmenû ve amilûssâlihâti vetevâ savbilhakkı vetevâ savbissabr. Asr Suresi'nin Türkçe meali şu şekildedir: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1- Asra yemin olsun ki 2- İnsan mutlaka ziyandadır. 3- Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müs

ŞİFANIN KAYNAĞI KUR'AN VE SÜNNET

Resim
  İnsanoğlu geçmişte olduğu gibi günümüzde de hasta olduğu vakit, hastalığının şifasını bir takım ilaçlarda arayıp durmuştur hep. Öyle zannediyorum ki, bu durum gelecek zamanda da bu şekilde devam edecektir. Zira günümüz insanının ilaçlara olan bağımlılığı geçmişe nazaran bir hayli artmış bulunmaktadır. Bu durum, her geçen gün artan bir seyirde yoluna devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz şartlar öyle gösteriyor ki, insanoğlunun ilaçlara olan gereksinimi gelecek zamanda bugünkünden daha fazla olacaktır. Çünkü bugün soluduğumuz hava, tükettiğimiz gıdalar, her gün fazlasıyla maruz kaldığımız stres dolu yaşam ve buna benzer birçok etken beraberinde farklı hastalıkları getirmekte ve her geçen gün yeni bir hastalık türemektedir. Ortaya çıkan her yeni hastalık ile birlikte de yeni ilaçlar üretilmektedir. Günümüzde hasta olan her insan, özellikle kronik hastalığı olanlar, tıpkı bir bağımlı gibi bir takım ilaçları düzenli bir şekilde kullanarak yaşamını devam ettirmektedir. Adeta o ilaçları ku

YALNIZLIK OYUNLARI

Resim
  Bir gün… Herkes derin bir uykuya dalmışken… Ve hatta uyku dahi uykudayken… Dipsiz ve derin bir kuyuya düştü insan… Bir çıkmazın dibinde, bitmeyen bir paradoksun içinde kaybolup da kendini yeniden keşfedip bulamadı inan… Tamamlanması gerekirken hep yarım kaldı ve anbean eksilmeye devam etti böylece… Ve kendisine o derece yabancılaştı ki insan, artık kendisini dahi tanıyamaz oldu… Her köşeyi kaptırmış olmasına rağmen, kuytu köşelerde kendi başına köşe kapmaca oynamaya başladı bir an…   …hayat, sıfırlanan bir durum olmamakla birlikte, bazen sıfırdan başlamaktır. Öncesi yokmuş gibi, sonrasını planlamaktır. Yaşamaktır. Yaşatmaktır. Her düşüşte, yeniden ayağa kalkmaktır. Ve nihayetinde yıkılmamaktır…   Ve o gün… Sosyal görünen bir hayatın asosyal kısmında, sahte mutluluklara teslim oldu insan… Galipmiş gibi gösterilen mağlubiyetlere razı oldu her an… Etrafındaki herkes bir varmış, bir yokmuş misali, kalabalıklar içinde, yalnızlığı oynadı işte… Mevsimi her daim

DOĞRULARIMIZ VE ALGILARIMIZ

Resim
Bu makale, tamamen gözlemlere dayanan bir durum neticesinde oluşturulmuş bir makaledir. Eminim ki, birçoğunuz da bu makaleyi okumaya başladığınızda gözlemlerinizde bu tarz durumların yer aldığını fark edeceksinizdir. Ya da ihtimal dâhilinde olan diğer bir durum neticesinde, daha farklı bir durumun mevcut olduğunu düşünüp belki de bu söylediklerime karşı çıkacaksınızdır. Ve bu da, en doğal hakkınızdır.   Her insanın hayatı boyunca, mevcut durum paralelinde var olan doğruları olduğu gibi, bir de söylediklerinin dışında, gerçek durumu yansıtan algıları vardır. Doğrular, bir olay ve/veya durum ile ilgili olarak  olması gerekeni  ortaya koyarken; algılar ise, bir olay ve/veya durum ile ilgili olarak kişinin bakış açısına ışık tutup aslında  var olanı  ortaya koyar. KAYNAK:  https://www.harvard-deusto.com/neuromarketing-la-realidad-actual-y-sus-perspectivas-de-futuro Öğrenmek ve Bilmek Hakkında…   Bilmek, sınırları olan bir olgudur. Fakat öğrenmek, tam tersi bir durumu yansıtan v

SOSYAL MEDYA VE OYUNLARI

Resim
Günümüz dünyasında herkesin hayatında yerini giderek sağlamlaştırarak adeta vazgeçilmez bir kavram haline geldi adına  “sosyal medya”  dediğimiz şey.   Peki, hayatımıza bu denli giren ve günümüz insanı için vazgeçilmez hale gelen sosyal medya tam olarak nedir?   Bu kavramı gerçek manada anlayabilmek adına öncelikli olarak  “medya”  kavramının ne olduğuna bakmamız gerekir.   " Medya, insanların olaylar ve diğer insanlarla kurmuş olduğu iletişim ortamının adıdır. Bu ortamda bu iletişimi sağlayan gazete, dergi, televizyon, internet gibi araçlardır."   "Sosyal medya  ise, kişinin üretmiş olduğu içeriği yayınladığı ve paylaştığı her türlü platformun genel bir adıdır."   Facebook, twitter, instagram, youtube ve başka sosyal ağları içerip devam eden bu trend, bireysel kullanımı aşıp küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeler için de tüketici kesimle doğrudan iletişim ve etkileşim kurmayı sağlayan büyük bir güç adeta.   Peki, klasik medya ile sosyal m