YOL
Hayat, bir
yol ise gidilmesi gereken
Önümüzde
uzanan,
Ardımızda
kalan,
Ve ebediyete
doğru devam eden,
Sıratı
müstakim üzere olmalı...
"Sıratı
müstakim nasıl bir yol?" diye sordu akıl.
Sıratı
müstakim, Allah'ın razı olduğu yol demektir.
"La
ilahe illallah Muhammedun Resulullah"a,
Kelime-i
tevhide teslim olmaktır.
O'nun emir
ve yasaklarına boyun eğmek,
O'nun razı
olduğu bir kul gibi yaşamaktır.
Meyletmemektir
dünya hayatına.
Dünya
hayatı, bir yol ise cehenneme uzanan,
Terk etmeli
onun harama götüren yollarını,
Helaka
sürükleyen yanlışlarını,
Günahı
işlediği hızla yönelmeli tövbe etmeye,
Yalvarmalı
kainatın efendisi ve alemlerin Rabbine,
Af dilemeli
samimi bir nedamet içinde,
Hüznü
sevince,
Bataklığı
gülistana çevirmeli koşulsuz bir teslimiyetle,
"Çok
zor!"
diye diretti akıl.
"Bunu
başarmak çok zor!" diye tekrarladı
Akıl,
hükmedebildiği sınırların dışına çıkmayı başaramadı.
Çaresiz
kaldı ve çözemedi içinde bulunduğu durumu,
Ve
kalp girdi devreye.
Tüm
hissiyatı ile birlikte...
...kalbe
doğru bir yolculuk başladı.
İç
yolculuk...
Kalbe
doğru yönelim...
Ve
insan, kalp ile birlikte...
...akıl
ile karşılaştığı alemden daha büyük bir alem ile karşılaştı.
Akıl
ile kavranamayan bir alem...
Ve
kalp çözmeye başladı aklın çözemediklerini,
Akıldan
gelen sorunları halletti kalp.
Ve
noksan olan insan, kalp ile doğru noktaya ulaştı.
Tam
olarak bu noktada kalbine ulaşıp kendini tamamladı.
Dünya,
bir tarla ise ahirete kapı açan,
Kulak
vermeli Veda Hutbesi'nde konuşan Peyhamber (s.a.v.)'e
Sımsıkı
sarılmalı Kur'an ve sünnete,
Yolu
şaşırmamak için terk etmemeli bu iki şeyi,
Sığınmalı
secde-i Rahmana,
Tıpkı
günahsız bir bebek gibi,
İslam
üzere doğmalı,
İslam
üzere yaşamalı,
Ve
nihayetinde İslam ile ölmelidir insan.
Hayat
bir yol,
İnsan
bir yolcu ise bu dünyada.
Ölüm,
son durağı ise bu hayatın,
İstikamet
üzere bir yaşam olmalı ardımızda bıraktığımız
ve
dahi sonrasına taşıdığımız...
Yorumlar
Yorum Gönder