TEK DEVLET VE TEK YÖNETİMİN TEK DİNİ "CHRİSLAM"

Günümüzde yaşadığımız onca olay göstermektedir ki, küresel sermaye sahipleri yeni bir dünya düzeni kurma gayesindedirler. Bu gayelerini hayata geçirebilmek için de, en adi yollara başvurmayı ve insanlık suçlarını alenen işlemeyi kendilerine mubah görmektedirler. Yakın zamanda dünya genelinde insanların maruz bırakıldığı Covid-19 Salgını ve bu salgın neticesinde aşı diye insanlara enjekte edilen sıvılar ve bu sıvıların içinde bulunduğumuz zaman diliminde, farklı yaş gruplarında kalp krizi ile ani ölümlere sebebiyet verdiği gerçeği, bu söylemimizi doğrulamaktadır. Elbette insanlık üzerinde oynanan oyunlar, sadece bu saydıklarımızla sınırlı kalmamaktadır. Bu kapsamda sıralanacak çokça örnekler mevcut bulunmaktadır. Tek devlet, tek yönetim ve tek din diye yola çıkan küresel sermaye sahipleri, insanlık üzerine oynadıkları oyunlar ile tek devlet ve tek yönetim planlarını hayata geçirmek için çaba sarf etmektedirler. Devlet ve yönetim üzerindeki gayelerine ulaşma çabalarını da tek din ile destekleme arzusu ile de yanıp tutuşmaktadırlar. Tek gayeleri insanları istedikleri gibi kontrol altına almak olan küresel sermaye sahipleri, adına "Chrislam" dedikleri uydurma bir din ile tüm insanlığı bu emellerine her anlamda ortak etmeye and içmiş durumdadırlar.  

"Hrislam, Nijerya'da ortaya çıkmış, İslam ile Hristiyanlığın içerdiği unsurların karışımından oluşan senkretik bir dindir. 1970 yılında Tela Tella tarafından kurulmuştur. Bu dine mensup kişiler Musa, İsa, Muhammed ve diğer büyük peygamberlere inanır." (wikipedia.org, 2022)

KAYNAK: https://believersportal.com/one-world-religion-headquarters-to-open-2022/

Senkretizm, farklı inanç sistemlerinin kaynaşması veya harmanlanması olarak bilinen bir kavramdır. Bu açıdan bakıldığında Chrislam, Hristiyanlığı İslam ile birleştirme girişimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle Mesih çağrıştırması için "Chris" ve İslam'ı çağrıştırması için de "lam" temel alınmış bulunmaktadır. Temel inancı, Hristiyanlık ve İslam'ın uyumlu olduğu, aynı Tanrı'ya ibadet ettiği ve bir kişinin aynı anda hem Hristiyan hem de Müslüman olabileceği üzerine kurulmuştur.

14-15 Eylül 2022 tarihlerinde Kazakistan başkenti Nur-Sultan'da (Astana'da) düzenlenen "7. Dünya Liderleri ve Geleneksel Dinler Kongresi"nde Papa Francis ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Mohamed bin Zayed tarafından oluşturulan "İnsan Kardeşliği Belgesi"nin kabul edilmesi ile "Chrislam" artık tek dünya dini olarak ilan edildi.

Chrislam savunucuları Hristiyanlık ve İslam arasında benzer yönler olduğunu savunsa da, İslam hiçbir din ile kıyaslanıp harmanlanacak bir din değildir. İslam, günümüzde ve kıyamet kopuncaya kadar Hak olan tek dindir. Temel anlamda Hristiyanlık ve İslam'ın uyumlu olmadığı gün gibi ortada olan bir gerçektir. Kaldı ki, böyle bir şey var ise eğer, neden bütün Hristiyanlar, İslam'ı kabul edip Müslüman olmuyorlar?   

"Kuşkusuz Allah katında din, İslam'dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki hak tanımazlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini inkar edenler bilmelilerdir ki, Allah'ın hesabı çok çabuktur." (Al-i İmran Suresi, 19. Ayet)

İnsanlık üzerine oynanan oyunlar, küresel güçler tarafından insanların tamamen kendi güdümlerinde olmalarını ve onlar nasıl isterse o şekilde hareket etmelerini istediklerini ortaya koymaktadır. Bunu çeşitli enstrümanlar kullanarak ve insanların kalplerine korku salarak yamaktadırlar çoğu zaman. İnsanların psikolojilerini sarstıkları gibi, inançlarını da sarsıp onları tamamen alabora etme planlarını kademe kademe hayata geçirmektedirler. Bunu aç-susuz bırakarak, işsiz hale getirip muhtaç ederek, çeşitli hastalıklar ile dizayn ederek, ekonomik olarak kendilerine bağımlı kılarak, korkutarak ve gerektiğinde öldürerek yapmaktan hiç çekinmemektedirler. Adeta kendi ilahlıklarını ilan etmektedirler insan zihninde. Her alana müdahale ettikleri gibi, insanların kutsallarına da müdahale etmektedirler. Onları hayata bağlayan en temel şeyi de, dinlerini de ellerinden alıp kendi dinlerini icat etmek içindir verdikleri mücadele. İnsanların zihinlerinden Allah'ı silmeye çalışarak kalplerindeki Allah korkusunun yerini, kendi korkuları ile doldurma gayesi ile hareket alanı yaratmaktadırlar kendilerine.

"Bugün kafirler sizin dininizden ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayınız, benden korkunuz. Bugün dininizi sizin için tamamladım, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve sizin için din olarak İslam'ı uygun gördüm." (Maide Suresi, 3. Ayet)

Oysaki Allah Azze ve Celle, Kur'an ayetleri ile insanlığa doğru yolu göstermektedir. İslam, insanlığı içine düştüğü bataklıktan ve şeytanın bu dünyadaki temsilcileri olan kafir güruhun dayatmalarından kurtarabilecek tek din ve nizamdır.

Görüyoruz ki, bugün küfür alemi, İslam alemine karşı tek yumruk halinde hareket etmektedir. İslam alemi ise, büyük bir dünyevileşme krizi içinde debelenip durmaktadır. İslam aleminin içinde bulunduğu durumu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisi şerifinde şöyle açıklamaktadır:

"Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı savaşmak için birbirlerini davet edecekler."

Sahabeden birisi: "Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?" diye sordu.

Resulullah (s.a.v.): "Bilakis, siz o gün kalabalık fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak. Sizin gönlünüze de vehn atacak." buyurdu.

Yine sahabeden birisi: "Vehn nedir ya Resulullah?" diye sordu.

Resulullah (s.a.v.): "Vehn, dünyayı fazlaca sevmek ve ölümü kötü görmektir." buyurdu.    

Tıpkı bu hadisi şerifte anlatıldığı gibi, günümüzde Müslümanlar sayıca çok fazla ama İslam'a karşı tek yumruk olup her türlü aykırılığı rahat bir şekilde yapan kafirler gibi toplu hareket edememektedirler. Kalplerini dünya sevgisi ve ölüm korkusu sarıp sarmaladığı içindir ki, Müslümanlar üzerinde türlü türlü oyunlar oynanmaktadır. Tıpkı LGBT adı altında her türlü sapkınlığı alenen yapan ve bunu çocuklara kadar indirgeyen eşcinseller gibi... Her türlü savaş, açlık, sefalet, sömürü ve buna benzer zulümlerin Müslüman ülkelerde olduğu gibi... İslam'a alenen savaş açıp onun değerlerini yok etmek uğruna, sonuna kadar savaşan kafilerin türettiği ve adına "Eşcinsel İmam" dedikleri LGBT destekçisi Ludovic Mohamad Zahed gibi... Ve bugün, içinde Müslüman dediğimiz ya da öyle bildiğimiz kimselerin altına imza attığı "İnsan Kardeşliği Belgesi" ile ortaya atılan tek din safsatası "Chrislam" gibi... Bardağı taşıran ne ilk ne de son damla...

Müslümanlar, İslam'a tek yumruk halinde alenen savaş ilan eden kafirlere karşı, kalplerini esir alan dünya sevgisini acaba ne zamana kadar sürdürecek? İçlerini karartan ölüm korkusunu yenip acaba şahadeti ne zaman hatırlayacaklar? Ölmeden önce uyanmak için daha ne kadar beklememiz gerekiyor acaba? Kıyametin kopması mı gerekiyor bir an evvel?

"Ey iman edenler! Kendi din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan geri durmaz; her zaman sıkıntıya düşmenizi isterler. Baksanıza, size olan şiddetli öfkeleri ağızlarından taşıyor. Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlık ise daha korkunçtur. Eğer aklınızı kullanıp gereğince davranırsanız, size ayetlerimizi kesin bir şekilde açıklamış bulunuyoruz." (Al-i İmran Suresi, 118. Ayet)

Allah Azze ve Celle ayetleri ile bu şekilde bildiriyor doğru olanı. Ve yine iman ediyoruz ki, Müslümanlar her ne kadar dağınık olsalar da, kafirler her ne kadar Müslümanlara karşı tek yumruk olsalar da hiçbir şey planladıkları gibi olmayacaktır. Çünkü Enfal Suresi 30. Ayet şöyle bildiriyor: "...Allah onların tuzaklarına karşılık verecektir. Çünkü Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır." Onlar, Chrislam adı altında dünya için tek bir din uydurup İslam'ın nurunu yeryüzünden silmek için her ne kadar uğraşıp dursalar da, tüm kalbimizle iman ediyoruz ki bunda başarılı olamayacaklardır. Çünkü Saff Suresi 8. Ayet şöyle bildiriyor: "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."

 

İşittik ve itaat ettik.

 

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YOKSA BİR MÜSLÜMAN'IN HİLAFET İSTEMESİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL Mİ?

ANLAMAK MI? YOKSA ANLAŞILMAK MI?

100 YILLIK UYKU HALİ