İÇİMDEKİ KAFES

 


Sen biliyor musun?

Küçük bir çocukken içimdeki kafeste bir kuş besliyordum.

O, çoğu zaman içimden şarkılar mırıldanır,

Bense hayaller kurardım.

Fakat şimdi bomboş içimdeki kafes!

Salıverdim içimdeki kuşu.

Uçup da gitti içimden çok uzaklara.

Bir bulutun parmağına kondu.

Sonra bir yağmur damlası gibi süzüldü gözlerimden.

Yanaklarımı ıslatıp da,

Yüreğimde tuzlu ve acımsı bir tat bıraktı.

Yakıp kavurdu ciğer paremi.

İşte bu, ayrılığın tadı idi.

İçimdeki derin boşlukta yanarak yankılanan...

Ve içimi yakıp kül eden içimdeki sonsuz boşluktan başkası değildi.

Çünkü ben, içimde beliren bu sonsuz boşlukta esir kalmıştım.

Oysaki kafeste esir kalan o minik kuş değil,

Sadece benmişim.

Ve anladım ki, herkes sadece kendi içinin esiri idi.

Ve en büyük kafes, kendimizi hapsettiğimiz içimizdi.


MURAT TAŞ


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YOKSA BİR MÜSLÜMAN'IN HİLAFET İSTEMESİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL Mİ?

ANLAMAK MI? YOKSA ANLAŞILMAK MI?

100 YILLIK UYKU HALİ