DÖNÜŞÜM

İnsanoğlu olarak yaşadığımız her an, her ne kadar gözlerimize sıradanlaşmış gibi görünüyor olsa dahi, aslında her gün olağandışı değişimlere şahitlik edip durmaktayız. Lakin bugün olağandışı dediğimiz her şey, günü geldiğinde sıradan bir şeye dönüşmeye devam etmektedir. Hayatın bu döngüsü içinde her değişim bir dönüşümü, her dönüşüm de bir değişimi beraberinde getirmektedir. Kimi dönüşümler de, insan hayatında kırılma noktası ya da diğer bir deyişle bir dönüm noktası olabilmektedir.

Günümüzde değişimleri zorlaştıran ve de kolaylaştıran çeşitli etkenler mevcut bulunmaktadır. Bu etkenleri tespit etmek adına, insanoğlunun etrafında olup bitenleri basit bir gözleme tabi tutması ya da yaşadığı sıradan bir günü hafızasında canlandırması yeterli olmaktadır.

Hadi! O halde sıradan bir günümüzü hafızamızda canlandıralım. Sabah güneşi ile derin hülyalara daldığımız uykumuzdan uyanalım. Ellerimizi ve yüzümüzü yıkayıp, kahvaltımızı yapalım. Hazırlanıp işyerine gidelim. Bismillah deyip işimize başlayalım. Buraya kadar her şey normal tabii ki… Hadi, o zaman biraz da etrafımızda olup bitenlere bakalım. Çevremizdeki insanların hal ve hareketlerini şöyle bir gözlemleyelim. Genel anlamda konuşulan mevzulara kulak kabartalım ve insanların ne tür davranışlar sergilediğini kendimizce bir test edelim. Tabii ki bu esnada kendimizi de bu ortamda nereye koyduğumuza karar verelim.

Böyle basit bir gözlem dahi, bizleri ciddi neticelere ulaştırmış olmaktadır. Şöyle ki, günümüz dünyasında insanoğlunun doğru olana adaptasyonu zor iken, yanlış olana adaptasyonu ise bir o kadar kolay bir hal almaktadır. Bu durumu örneklendirecek olursak eğer; namaz kılmayan bir insana, “Neden namaz kılmıyorsun? Namaz kıl,” dediğiniz zaman, alacağınız cevap genel anlamda ya olumsuz olmakta ya da bu durumdan kaçmak için bahanelerin arkasına saklanılmaktadır. Yine aynı insana “Hadi bu gece bir yerlere bir şeyler içmeye gidelim,” dediğinizde cevap genel anlamda olumlu olmaktadır. Ya da insanlara birbirlerine saygılı olmayı, birbirlerine karşı doğru konuşmayı, küfre düşmemeyi ve benzeri durumları tembih ettiğiniz zaman genel anlamda insanların bunu alması ve hayatına uygulaması pek mümkün olmamaktadır. Lakin günlük hayatta bir insanın bir başka insana yüklenmesi, sırf gülmek uğruna belden aşağı şakalar(?) yapılması, gayrı ciddi davranışlar sergilenilmesi, gereksiz ve içi boş konuşmaların yapılması ve buna benzer durumların insanlar tarafından daha kolay benimsenmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu ve bu gibi durumlar bizlere göstermektedir ki, insanların hem bu dünyada hem de öte dünyada kendi yararlarına olacak davranış kalıplarına uyum sağlaması bir hayli zorlaşırken, insanların hem bu dünyada hem de öte dünyada kendi zararlarına olacak davranış kalıplarını hayatlarına uygulaması ise bir hayli kolay olmaktadır.

KAYNAK:https://bursakoclukmerkezi.com/degisim-mi-istiyorsunuz-simdi-saglikli-degisim-zamani/


İnsan, fıtratı gereği yaşamış olduğu dünyada cenneti elde etmek istemektedir. Bu paralelde yaşadığı hayatı da cennete dönüştürmek için gece gündüz çalışıp çabalamaktadır. Daha doğrusu insan, öyle yaptığını zannetmektedir. Aslında insan, bu dünyada cenneti kazanayım derken, kendi cehennemini inşa etmektedir. Çünkü insan, hayata öyle bir kaptırır ki kendisini, içine düştüğü yoğunlukta hem kendisini hem de yaratılma gayesini unutuvermektedir. Böylece ne bu dünyayı kazanabilmekte insan ne de öte âlemi. Esasında insan, zafer kazanayım derken en büyük mağlubiyetlere zemin hazırlamaktadır. Çünkü günümüzde meydana gelen dönüşümler, genel anlamda batıl olana doğru kolay; Hakk olana doğru ise bir hayli zor olmaktadır. Böylece günümüz insan yapısı, kıyamet saatini anbean yakınlaştıran bir hale bürünmektedir.

“İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” (Rad Suresi 11. ayet) Bu ayet bizlere göstermektedir ki, değişimin kaynağı insanın ta kendisidir. Kişi, kendisini doğru yönde değiştirmek istemediği sürece, Allah onun durumunu değiştirmemektedir. Bu gibi bir kimseye de, gelecek olan kötülük geri çevrilmemektedir. Bu kimseler için de Allah’tan başka yardımcı olacak yoktur.

İnsan hayatında meydana gelen dönüşümler, içerisinde dönüm noktalarını barındırmaktadır. Bu dönüm noktalarının seyrine göre meydana gelecek dönüşümler, iyi ya da kötü yönde olabilmektedir. Kötü yönde seyreden, yani insanı yanlışa sevk eden dönüşümlere adaptasyon kolay iken; iyi yönde seyreden, yani insanı doğru olana yönelten dönüşümlere adaptasyon ise bir hayli zor olmaktadır. Başarmak denen olgunun zor olan süreçlerde meydana geldiği ise yadsınamaz bir gerçektir. O halde, kırılma noktasını doğru olan yöne, yani Hakk’ın gösterdiği yöne çevirmeli ve hem bu âlemde hem de öte âlemde, Rad Suresi 11. ayette belirtildiği üzere Allah’tan başka hiçbir yardımcı olmadığının bilincinde olunmalıdır. Bu, böyle olduğu sürece dönüşüm bir anlam ifade etmekte ve insan, her iki cihanda da saadeti ancak bu yol üzere elde edebilmektedir.

O halde, ebediyete uzanan bu dönüşüme sonsuzluk mührünü vurmaya –bu makaleyi okuyan okur- sen de katılmalısın. Çünkü zaman, aleyhe işleyen zamanı lehe dönüştürme zamanıdır.

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YOKSA BİR MÜSLÜMAN'IN HİLAFET İSTEMESİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL Mİ?

ANLAMAK MI? YOKSA ANLAŞILMAK MI?

100 YILLIK UYKU HALİ