NEFESİNİ YAZMAK

…ve anladım ki seni sevmek ve seni yaşamak için uyanık olman…

…ve de karşımda durman gerekmiyordu hiçbir zaman…

…bazen ayrı yerlerde iken bir telefonun ucunda bekleyip de sen uyurken nefesini dinlemek dahi yeterdi seni sevmeye ve yaşamaya…

…ve sevmek böyle bir sey olsa gerek…

…bir ömür kalbimi titreten nefesini yazmak gibi…

…her nefeste seni yaşamak gibi…

…ve sen, nefes almayı bıraktığında bir gün ölmek gibi…

…varlığında can buluyordu aşk…

…ve dilleniyordu gönüllerde bir sevda, sen konuştuğunda…

…susuyordu gönüller, sen konuşmayı bıraktığında…

…koca bir sema misali kuşatıyordu yüreğim bu sevdayı, sen yüzünde gülücüklerle karşımda durduğunda…

…ve bir yeryüzü misali seriliyordum önüne, sen hayat bulup da yaşadığında…

…gerektiğinde bir arş ve gerektiğinde bir arz idim sen nefesinle yokluğuma varlık manası yüklediğinde…

…oysaki ben büyük bir manasızlığı yaşıyormuşum günlerimi sensiz geçirdiğimde…

…şimdi öyle mi peki? Şimdi öyle mi sevgili?

…şimdi sen varsın, nefesinle hayatıma hayat katmaktasın…

…bir anlamsızlıksa eğer senden öncesi, ben sonrasına bakıyorum…

…ve sonrasında aynı denize akan iki farklı nehir misali seninle buluşuyor…

…ve akan bu suda yatağımı buluyorum…

…kendimi bulmuşken, nefesinle nefes alabiliyorken nefesin beni yazıyor ve ben de nefesini yazıyorum…

…sanmaki sadece yazıyorum, aynı zamanda nefesinle yaşıyorum da…

…ve ben nefesini arayan bir kervan misali düşüyorum yollara, dağlara ve çöllere…

…eğer ki sen varsan her daim bu yolların sonunda, ne önemi var ki, soğuk ve sıcağın…

…ne önemi var ki, yürümekten kanayan şu ayaklarımın…

…bir zafer ise elde edilecek, bu sen olmalısın senden başkası değil…

…başka hiçbir şey değil…

…ne mal ne mülk…

…ne zenginlik ne de başka bir şey…

…ben varlığı sende bulmuşken, ne anlamı kalır ki sevdan dışındaki varlıkların…

…senin nefesinde Güneş doğmuşken hayatıma, ne kadar korkutabilir ki beni bu karanlık?

…sevgili…

…nefesiyle ruhuma üfleyen ve ömrüme ömür katan sevgili…

…hadi durma titret yine yüreğimi…

…bir bakışında durdur içimde dönmeye çalışan şu dünyayı…

…bir gülüşünle söndür içimdeki bütün yangınlarımı…

…bir keman yayında acı acı inleyen nağmelerimi sustur bir anda…

…adımla gönlümün şehrindeki bütün sokakları, kalbimin en ücra köşelerinde dahi çalınmadık tek bir kapı bırakma…

…ve her defasında hece hece ağladığım ayrılıkların sustur dilini…

…ömrünün yamaçlarında yankılanan şu hasretime bir son ver…

…sevgili…

…ben, iltica etmişken gönlüne, gel ve uyandır beni derin uykulardan…

…her sonda bir başlangıcı yaşat ömrüme ve ömrümün tamamında yer et gönlüme…

…sevgili…

…nefesiyle yokluğa varlık manası yükleyen sevgili…

…ve ben, anladım ki seni sevmek ve seni yaşamak için uyanık olman…

…ve de karşımda durman gerekmiyordu hiçbir zaman…

…sadece nefes aldığını bilmek yeterdi seni sevmeye ve yaşamaya…

…durma sevgili…

…hadi nefes al ver, nefes al ver…

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YOKSA BİR MÜSLÜMAN'IN HİLAFET İSTEMESİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL Mİ?

ANLAMAK MI? YOKSA ANLAŞILMAK MI?

100 YILLIK UYKU HALİ