Kayıtlar

İSLAM TARİHİNDE GENÇLER VE GENÇLERİN ÖNEMİ

Resim
  "İnsanlar içinde Yüce Allah'ın en sevdiği kimse, kötülükleri terk edip iyiliklere yönelen gençtir."(Ebu Davut) Gençlik, insanoğluna yaşam ile ölüm arasındaki kısıtlı sürede bahşedilen en büyük nimetlerden birisidir. Gençlik çağı, sahip olunan hayallerin, tutkuların ve ideallerin yeşerdiği ve geliştiği bir dönemdir. İnsan, fani olan hayatın bu döneminde var oluş gayesini anlama çabasına girer. Bu dönemde kişinin gerçek kimliğini arayıp bulma gayesi yoğun bir seviyeye ulaşır. Çünkü bu dönemde güç ve heyecan zirvededir. Arzu, istek ve duyguların, dinamizmin, değişimin, gelişmenin ve etkileşimin en müsait olduğu zamanlardır. Aynı anda farklı duyguların yaşanabildiği çalkantılı bir dönüm noktasıdır bu dönem. Bu denli önem arz eden gençlik, iyi değerlendirilip doğru bir şekilde yönlendirildiğinde kişiye dünya ve ahret saadetini kazandırmakta; kötü anlamda değerlendirilip yanlış yönlendirilmesi halinde ise iki cihanda da kişiyi hüsrana uğratmaktadır.         Gençlik döne

FİKİRSEL ÇÖLLEŞME

Resim
  Eşyanın bilgisine ulaşabilmek için aklın maksatlı ve düzenli olarak gösterdiği faaliyetler fikir kavramı ile açıklanmaktadır. Düşünme ve düşünce manalarında karşılık bulan fikir, zihinsel bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Fikir, insan hayatında önemli bir yer teşkil etmektedir. Çünkü insan ne tür bir fikre sahip ise yaşantısı da o fikir çerçevesinde şekil almaktadır. İnsan yaşamının ilham kaynağı, kişinin sahip olduğu fikirlerden meydana gelmektedir. Esasında fikirler, insanın hayata bakış açısını yansıtmaktadır. Bu nedenledir ki, insanın hayata bakış açısı, insanın yaşamı açısından büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü insanın süreceği yaşam, yine insanın hayat hakkındaki bakış açısına göre şekil almaktadır. İnsanın hayat hakkında kabul gören temel fikri her ne ise, o insanın süreceği yaşam da sahip olunan bu fikir üzerine inşa edilmektedir. Burada temel alınacak ölçüt, insan hayatına yön veren ve bu denli önemli olan fikirlerin kaynağını nereden aldığı sorunsalı olarak cerey

TEK DEVLET VE TEK YÖNETİMİN TEK DİNİ "CHRİSLAM"

Resim
Günümüzde yaşadığımız onca olay göstermektedir ki, küresel sermaye sahipleri yeni bir dünya düzeni kurma gayesindedirler. Bu gayelerini hayata geçirebilmek için de, en adi yollara başvurmayı ve insanlık suçlarını alenen işlemeyi kendilerine mubah görmektedirler. Yakın zamanda dünya genelinde insanların maruz bırakıldığı Covid-19 Salgını ve bu salgın neticesinde aşı diye insanlara enjekte edilen sıvılar ve bu sıvıların içinde bulunduğumuz zaman diliminde, farklı yaş gruplarında kalp krizi ile ani ölümlere sebebiyet verdiği gerçeği, bu söylemimizi doğrulamaktadır. Elbette insanlık üzerinde oynanan oyunlar, sadece bu saydıklarımızla sınırlı kalmamaktadır. Bu kapsamda sıralanacak çokça örnekler mevcut bulunmaktadır. Tek devlet, tek yönetim ve tek din diye yola çıkan küresel sermaye sahipleri, insanlık üzerine oynadıkları oyunlar ile tek devlet ve tek yönetim planlarını hayata geçirmek için çaba sarf etmektedirler. Devlet ve yönetim üzerindeki gayelerine ulaşma çabalarını da tek din ile des

CENNET-ÜL ME'VA'M

Resim
İsmin ilk kez okunduğunda kainata, Yıldızlar toplanmaya başladı semada, Gök kubbe nurun ile aydınlandı, Yedi kat semanın ötesinde, Yedi kat cennetin Me'va kapısı aralandı. Ve sen doğdun Dünya'da... Kalplerimize açılan cennetin üçüncü katındaki bir bahçe gibi, Sığınılacak bir liman, kalınacak bir mesken oldun gönüllerimizde.  Varlığın ile yokluklara meydan okuyarak, İçimizdeki tüm boşlukları doldurarak, Sahip olduğumuz tüm korkuları yerle bir ettin. Ruhumuza işleyen nefesin ile hayat verdin, Ve yeni bir hayatın başlangıcı oldun sen. Fani alemden baki aleme uzanan bu kutsi yolculuğumuzda, Sonsuzluğa doğru, birlikte yol alacağımız yoldaşımız Ve hayatı, içinde adeta bir sır gibi barındıran sırdaşımız oldun. KAYNAK: https://www.yeniakit.com.tr/foto-galeri/cennetin-kac-derecesi-vardir-iste-muminler-icin-hazirlanan-8-cennet-24820 Sen,senin için O'na sığındığımızda,  ...imkansızı mümkün kılan, Tüm zorlukları kolaylaştıran, O'ndan gelecek h

DAVETTEN DEVLETE

Resim
Mekke... Ebrehe'nin Fil Ordusu ile yıkmaya çalıştığı Beytullah'ın (Kabe) arzı, Ebabil Kuşları'nın seması, Peygamber (s.a.v.)'in doğduğu kutsal şehir, Kur'an-ı Kerim'in Hira Mağarası'nda indirilmeye başladığı yer, İslam, senin coğrafyanda Cebrail ile gelen ilk vahiy ile açıklandı: "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alaktan yarattı. Oku, Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini O öğretti." (Alak Suresi 1-5. Ayetler) Mekke'de İslam'ı anlatmak için 13 yıl süren mücadele, Açlık, susuzluk, işkence ve kısıtlamalar... ...ve tüm kabilelerin bir arada olduğu suikast girişimi...   Cebrail bildiriyor vakit geçmeden, Hz. Ebubekir ile başladı Hicret hazırlığı, Müşrikler Daru'n Nedve'de yaptı planlarını, El ayak çekilinceye kadar kuşattılar etrafı, Ve beklemeye koyuldular üzerlerine alıp karanlığı, Hz. Peygamber (s.a.v.) çağırdı Hz. Ali'yi (r.a.),

YOL

Resim
Hayat, bir yol ise gidilmesi gereken Önümüzde uzanan, Ardımızda kalan, Ve ebediyete doğru devam eden, Sıratı müstakim üzere olmalı...   "Sıratı müstakim nasıl bir yol?" diye sordu akıl. Sıratı müstakim, Allah'ın razı olduğu yol demektir. "La ilahe illallah Muhammedun Resulullah"a, Kelime-i tevhide teslim olmaktır. O'nun emir ve yasaklarına boyun eğmek, O'nun razı olduğu bir kul gibi yaşamaktır. Meyletmemektir dünya hayatına.   Dünya hayatı, bir yol ise cehenneme uzanan, Terk etmeli onun harama götüren yollarını, Helaka sürükleyen yanlışlarını, Günahı işlediği hızla yönelmeli tövbe etmeye, Yalvarmalı kainatın efendisi ve alemlerin Rabbine, Af dilemeli samimi bir nedamet içinde, Hüznü sevince, Bataklığı gülistana çevirmeli koşulsuz bir teslimiyetle,   "Çok zor!" diye diretti akıl. "Bunu başarmak çok zor!" diye tekrarladı Akıl, hükmedebildiği sınırların dışına çıkmayı başaramadı. Çares

ÇAĞIMIZIN KENDİNİ İLAHLAŞTIRAN ACİZ KULLARI

Resim
Yaşadığımız çağ, öyle insanlarla doludur ki, bu insanlar ne kadar aciz olduklarının farkında dahi değillerdir. Onlar, kovulmuş şeytanın yeryüzündeki temsilcileri rolünü layıkıyla yerine getirmekle emrolunmuşlardır. Bu insanlar, özellikle biz Müslüman halka önce, her şeyi yoktan var eden Allah'ı unutturmaya çalıştılar ve sonrasında ise kendi ilahlıklarını ilan edecek davranışlar içine girdiler. Tıpkı, "Yeryüzünün ilahı benim. Sizlerin nasıl yaşaması gerektiğine ve ne tür bir ölüm ile hayatlarınızın son bulacağına ben karar veririm." dercesine girdiler hayatlarımıza. Bu kimseler, bu dünyada sahip oldukları güç(!) ile her alanda her şeye hükmedebilecek kudretlerinin olduğunu varsayıyorlar kendilerince. Bu yüzdendir ki, pervasızca ve tıpkı bir tiyatrocu edasıyla insanların hayatları üzerinde çeşitli oyunlar oynamaya devam ediyorlar. Bu oyunları görmek için çok uzaklara gitmeye de gerek yok elbette. Akledebilen kimseler, şu an yaşadıkları olayları akıl süzgecinden geçirmiş ol